Convoy
Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
İngilizce - Türkçe
convoy teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- konvoy
Örnek Cümle:
Ordu kamyonları konvoyu yolu kapatıyordu.
-The convoy of army trucks was blocking the road.
- (korumak amacıyla) eşlik etmek
- eşlik et {f}
- koruma {i}
- korumak {f}
- eşlik {i}
- kafile {i}
- katar {i}
- KONVOY: l. Toplanıp birlikte hareket etmek üzere tertiplenmiş genellikle harp gemileri ve/veya uçakların refakatinde bulunan bir miktar ticaret gemisi veya yardımcı gemi ya da her ikisinden oluşan gemi kafilesi veya harp gemisi refakatinde tek bir ticari gemi veya yardımcı gemi. 2. Bir koruma söz konusu olmaksızın, kontrollü ve muntazam hareketi temin maksadıyla tertiplenmiş bir araç grubu. Ayrıca bak. "coastal convoy", "evacuation convoy", "ocean convoy" (Askeri)
- refakât etmek {f}
- eşlik etmek {f}
- birlikte gitmek
- convoy pennant
- konvoy flaması
- convoy assembly
- (Askeri) konvoy toplanması
- convoy assembly
- (Askeri) KONVOY TOPLANMASI: Ticaret gemilerinin konvoy teşkil etmek üzere tertiplenmesi
- convoy assembly port
- (Askeri) KONVOY TOPLANMA LİMANI: Açık denizlerde veya kıyı sularında seyredecek gemilerin denize açıldıkları liman
- convoy commodore
- (Askeri) konvoy komodoru
- convoy commodore
- (Askeri) KONVOY KOMODORU: Taktik komutanın emirlerine bağlı olarak konvoya komuta etmekle görevlendirilmiş deniz subayı veya konvoydaki gemilerden birinin süvarisi. Eğer su üstü refakat gemileri mevcut değilse, bütün komutayı ele alır
- convoy discipline
- (Askeri) KONVOY DİSİPLİNİ: Bir konvoyun mümkün olduğu kadar azami sürat ve emniyetle ve diğer trafiği, imkan nispetinde az etkileyecek şekilde, hareketini sağlamak için gerekli talimata riayet edilmesi
- convoy dispersal point
- (Askeri) konvoy dağılma noktası
- convoy dispersal point
- (Askeri) KONVOY DAĞILMA NOKTASI: Denizde konvoyun dağıldığı ve ondan sonra her geminin bağımsız olarak yoluna devam ettiği nokta
- convoy escort
- (Askeri) KONVOY REFAKAT KUVVETİ: Bir konvoya refakat eden ve himayesinden sorumlu olan gemiler veya hava araçları
- convoy guard
- (Askeri) KONVOY MUHAFIZI: Motorlu araçlardan müteşekkil bir konvoyun dağılmasını, tahrip edilmesini ve ele geçirilmesini önleyecek muhafız
- convoy joiner
- (Askeri) KONVOYA SONRADAN KATILAN (GEMİ VEYA GEMİ GRUBU): Bir ana konvoydan ayrı olarak seyredip buna sonradan katılan bir gemi veya gemi grubu. Ayrıca bak. "convoy leaver", "joiner", "joiner convoy", "joiner section"
- convoy leaver
- (Askeri) KONVOYDAN AYRILAN: Önceden tespit edilmiş kendi terminal limanına ayrı olarak gitmek üzere ana konvoyu terkeden, bu konvoyun bir kısmı veya bu konvoyla seyreden her gemi (tek başına ayrılan gemi). Ayrıca bak. "convoy joiner", "leaver convoy", "leaver section"
- convoy loading
- (Askeri) KONVOY YÜKLEMESİ: Birliklerin, teçhizat ve ikmal maddeleriyle birlikte mutlak surette aynı gemiye değil de, aynı hareket grubu içindeki gemilere yüklenmesi. Ayrıca bak. "loading" (Not. NATO "ship" kelimesi yerine "vessel" kelimesini kullanmaktadır)
- convoy route
- (Askeri) KONVOY ROTASI: İlgili ulaştırma planlama makamı tarafından bir konvoya tahsis edilen belirli istikamet, rota
- convoy schedule
- (Askeri) KONVOY PROGRAMI: Sevkiyat hatlarını, toplanma ve dağılma bölgelerini, planlanmış ilerleme hızını uğranılacak limanları gösteren planlı konvoy seyir programı
- convoy schedule
- (Askeri) konvoy programı
- convoy speed
- (Askeri) KONVOY SEYİR SÜRATİ: Konvoy komutanının konvoy kılavuz gemisine muhafaza etmesini emrettiği hız
- convoy terminal area
- (Askeri) konvoy terminal bölgesi
- convoy terminal area
- (Askeri) KONVOY TERMİNAL BÖLGESİ: Merkez aldığı liman veya demirleme yerinin adı ile anılan, konvoyların ve konvoy kısımlarının geldiği ve bunların kıyı konvoy sistemlerine dağıtılacağı veya son varış yerlerine bağımsız olarak yola çıkacakları bir coğrafik bölge
- convoy through escort
- (Askeri) KONVOY REFAKAT GEMİLERİ: Yakın refakat gemilerinden normal olarak toplanma limanından varış limanına kadar konvoyla birlikte seyreden gemiler
- convoy through escort
- (Askeri) konvoy refakat gemileri
- convoy title
- (Askeri) KONVOY İSMİ: Herbir konvoyun kalkış ve varış limanlarını, hızını ve seri numarasını veren harf ve sayıların bir bileşimi
- convoy title
- (Askeri) konvoy ismi
- convoy unit loading
- (Askeri) BİRLİK KONVOY YÜKLEMESİ: Bak. "convoy loading"
- coastal convoy
- (Askeri) KIYI KONVOYU: Genel olarak kıyı sularında seyreden çıkış ve varış liman veya terminalleri aynı memleket kara suları içinde bulunan bir konvoy. Ayrıca bakınız: "convoy"
- coastal convoy
- (Askeri) kıyı konvoyu
- joiner convoy
- (Askeri) küçük konvoy
- evacuation convoy
- (Askeri) TAHLİYE KONVOYU: Bölgenin tahliye edilmesi için kullanılan bir deniz konvoyu. Ayrıca bakınız: "area evacuation"
- joiner convoy
- (Askeri) KÜÇÜK KONVOY: Ana konvoya katılmak üzere seyreden konvoy. Ayrıca bakınız: "joiner", "joiner section"
- leaver convoy
- (Askeri) AYRILMIŞ KONVOY: Ana konvoydan ayrılmış ve farklı bir istikamette seyreden gemi topluluğu veya bir gemi
- main convoy
- (Askeri) ANA KONVOY: Gemilerinin demirlediği limandan gidecekleri yere kadar beraber seyreden konvoy. Tek bir gemi, gemiler veya konvoylar buna katılabilir ve bazıları ayrılabilir
- mercantile convoy
- (Askeri) TİCARİ KONVOY: Deniz Ulaştırma kontrol teşkilatı vasıtasıyla kontrol edilen ve esas olarak ticaret gemilerinden oluşan bir konvoydur
- military convoy
- (Askeri) ASKERİ KONVOY (ABD SAVUNMA BAKANLIĞI, NATO): İlave ve/veya ticari gemilerin askeriye tarafından kiralanması veya istenmesiyle oluşan bir konvoy. Kiralanan deniz araçlarıyla taşımacılık, takviye harekatları, lojistik destek, veya çıkarma takviyesi harekatlarında oluşturulur. Askeri bir birlik gibi kontrol edilir ve üst makamlara durum bildirimi yapılır
- motor convoy
- (Askeri) MOTORLU KONVOY: Askeri personel veya malzemenin naklinde kullanılan ve tek kontrol altında, refakatli veya refakatsiz, hareket eden iki veya daha fazla araç. Ayrıca bakınız: "convoy"
- motor convoy
- (Askeri) motorlu konvoy
- nato short haul convoy
- (Askeri) NATO KISA NAKLİYAT KONVOYU: Seyahati kıyı sularına inhisar eden; kalkış ve varış liman veya su terminalleri ayrı memleketlerde bulunan bir konvoy. Bak. "convoy"
- nonmercantile convoy
- (Askeri) TİCARİ OLMAYAN KONVOY: Bak. "military convoy"
- ocean convoy
- (Askeri) OKYANUS KONVOYU, AÇIK DENİZ KONVOYU: Genellikle kıta sahanlığı dışında seyreden konvoy. Ayrıca bakınız: "convoy"
- ocean convoy
- (Askeri) açık deniz konvoyu
- ocean convoy
- (Askeri) okyanus konvoyu
- unscheduled convoy phase
- (Askeri) PROGRAMLANMAMIŞ KONVOY SAFHASI: Savaşın ilk günlerinde düzenli konvoy safhasında programlanmış konvoylara geçilmeden önce geçici olarak oluşturulan konvoylar
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
convoy teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- One or more merchant ships sailing in company to the same general destination under the protection of naval vessels
- A group of vehicles travelling together for safety, especially one with an escort
- To escort a group of vehicles, and provide protection
- a protecting force accompanying property in course of transportation
- an attendance for defense, protection, the thing protected {n}
- The act of attending for defense; the state of being so attended; protection; escort
- a procession of land vehicles traveling together
- a collection of merchant ships with an escort of warships
- Conveyance; means of transportation
- accompany, escort (generally to provide protection) {f}
- the act of escorting while in transit
- the act of escorting while in transit a collection of merchant ships with an escort of warships a procession of land vehicles traveling together escort in transit; "the trucks convoyed the cars across the battle zone"; "the warships convoyed the merchant ships across the Pacific
- train of vehicles or ships accompanied by a protecting escort; armed escort; group of military vehicles traveling together on a mission {i}
- and having an armed escort
- A drag or brake applied to the wheels of a carriage, to check their velocity in going down a hill
- A vessel or fleet, or a train or trains of wagons, employed in the transportation of munitions of war, money, subsistence, clothing, etc
- A convoy is a group of vehicles or ships travelling together. a U.N. convoy carrying food and medical supplies They travel in convoy with armed guards. a group of vehicles or ships travelling together, sometimes in order to protect one another convoy of (convoi, from conveier, convoier; CONVEY). to travel with something in order to protect it. Vessels sailing under the protection of an armed escort. Since the 17th century, neutral powers have claimed the right of convoy in wartime, providing warships to escort their merchantmen and keep them secure from search or seizure. In World War I the British organized transatlantic convoys protected by a cordon of warships; the same system protected Allied shipping from German submarines during the Battle of the Atlantic in World War II. During the Iran-Iraq War (1980-90), oil tankers transiting the Strait of Hormuz into and out of the Persian Gulf were escorted by warships of the U.S. and other Western navies
- escort in transit; "the trucks convoyed the cars across the battle zone"; "the warships convoyed the merchant ships across the Pacific"
- A group of vehicles travelling together
- To accompany for protection, either by sea or land; to attend for protection; to escort; as, a frigate convoys a merchantman
- A standard query reporting (SQR) generator with a GUI front end specifically designed as a migration tool to a PeopleSoft target application that supports the entire suite of PeopleSoft products It stores metadata in a centrally accessible repository and is a useful tool for moving data between two databases or flat file formats It can provide significant savings in coding time through greater accuracy
- A protection force accompanying ships, etc
- on their way from place to place, by sea or land; an escort, for protection or guidance
- convoy pennant
- A white pennant with red border, carried : (a) Forward on all vessels on convoy duty
- convoy pennant
- " (c) Over a signal number, when it refers to the signal number of an officer in the Annual Navy Register
- convoy pennant
- (c) Over a signal number, when it refers to the signal number of an officer in the Annual Navy Register
- convoy pennant
- (b) Alone by a senior officer present during evolutions or drills, when it commands "Silence
- convoyed
- past of convoy
- convoys
- third-person singular of convoy
- convoys
- plural of convoy
- refugee convoy
- {i} convoy of refugees (usually fleeing a country or region)
- truck convoy
- series of trucks traveling one after the other
İlgili Terimler
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.